23 Haziran 2009 Salı

HAYKIRIŞ...

HAYKIRIŞ...

Usulca karanlığın gölgesinde Ötesi meçhul günlerin sabırsız bekleyişiyle Haykırdım sana.. Sevdayı dağların ardında arayanlar gibi Ömrüne hiç birşey katmadan Acılardan göçerek Ve ardımızdaki korkunun bakışlarında Kızılca bir seher vaktinin ilk saatinde Günaydın demek isterdim Karanfil güzeli sabahlarına...
Gözlerimden inen yağışlara haykırış ederken Bu şehrin acıya elverişli Dar sokaklarında Bir çocuğun feryatları kulaklarda patlarcasına Kendimi hayaller ötesinde Yüreğimi ise Burkulan mevsimlerin gerisinde bırakarak Ve suçlu hayatıma bir sisli parantez açarak Geriye dönüşü olmayan yollardan girmek isterdim Hayaller peşindeki gençliğine...
Ben en çok al yanakların Gül dudakları beklediği zamanlarda Haykırdım sana... Kalemi kırılmış bir şair gibi Hayatta olmanın suçluluğu içerisinde Ve içimizde kımıldayan birşeylerin akşamında Öylece girmek isterdim Mavi düşlü rüyalarına...
Kaçak bir sevdadır yüzüme çarpan izleri Yaşamın dört mevsiminde Haykırdım sana... Bir sürgün saati gibi Ardın sıra omuzlarıma yüklenen ölümü Sunmak isterdim Aşk lar mezarlığına öylece.....


BEYTULLAH CİRU

2 yorum: