15 Ağustos 2009 Cumartesi

Orucun Sırları

Oruç vücudu günahlardan korumaktırHz. Peygamberin devr-i saadetinde oruç tutan iki kadın, günün son saatinde açlık ve susuzluktan bitkin bir hale geldiler, neredeyse telef olacaklardı. Hz. Peygamber'in huzuruna bir elçi göndererek oruçlarını bozmak için izin istediler. Bunun üzerine Rasûlullah kendilerine bir fincan göndererek şöyle buyurmuştur: -“Onlara söyle! Yediklerini bu fincana kussunlar.”Kadınlardan birisi, fincanın yarısı kadar katı bir kan ile iri bir et parçası kustu. Diğeri de aynı şekilde kusarak fincanı doldurdu. Hâdiseyi gören halk, hayretler içerisinde kaldı. Bu durum karşısında halkın hayretini Rasûlullah şu mübarek sözleriyle gidermeye çalıştı: -"Bu iki kadın, Allah'ın kendilerine helâl kıldığı şeylerden uzaklaşarak oruç tuttular. Fakat Allah'ın kendilerine haram kıldığıyla iftar ettiler. Bir arada, oturarak onu bunu çekiştirdiler. İşte fincanda gördüğünüz irin, onların yemiş olduğu halkın kanı ve etidir" 3. Kulağı KorumakKulağı her mekruhu işitmekten alıkoymak gerekir. Çünkü söylenilmesi haram olan herşeyin işitilmesi de haramdır. İşte bu sırra binaen Allah Teâlâ, gıybet dinleyen ile haram yiyeni eşit tutmuştur: “Onlar sürekli yalan dinlerler, haram yerler.” (Mâide/42)“Rabbanilerin ve hahamların, onları günah söz söylemekten, haram yemekten menetmeleri gerekmez miydi? Bu yaptıkları ne de kötüdür!” (Mâide/63)Bu bakımdan gıybete karşılık sükût haramdır. Nitekim Allah Teâlâ Şöyle buyurmuştur:“Çünkü o zaman siz de onlar gibi olursunuz.” (Nisâ/140)Bu sırra binaen Hz. Peygamber de şöyle buyurmaktadır: ,“Gıybet edenle, onu dinleyen, günahta ortaktırlar.”( imam Ahmed, (Resûlullah'ın âzadlısı Ubeyyid'dcm zayıf bîr senedle/ Taberânî, (İbn Ömer'den benzerini sahih bir senedle)4. Diğer Azaları KorumakDiğer azaları da günahtan alıkoymak gerekir. Meselâ el ve ayak gibi. Kişi, midesini iftar zamanında nefsin istediği şehvetlerden korumalıdır. Helâl yemekten çekinmek suretiyle oruç tutup, iftar zamanında haram ile iftar edenin orucu hiçbir fayda temin etmez ve mânâsız kalır. Böyle bir oruçlunun durumu tıpkı bir köşk bina edip, bir şehri yıkanın durumuna benzer. Çünkü helâl yemek ancak fazla yendiği takdirde zarar vericidir. Onun azı ise, faydalıdır. Bu bakımdan oruç, onu azaltmak için vaz' edilmiş bir ibadettir. Zararından korkarak ilâçları terketmek, sonra da zehir almak, hamakattan başka birşey değildir. Haram ise, dini yok eden bir zehirdir. Helâl ise, azı fayda, çoğu zarar veren bir ilâçtır. Oruçtan gaye, helâli azaltmaktır. Çünkü Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:“Nice oruç tutanlar vardır ki orucundan sadece açlık ve susuzluk elde eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder