26 Eylül 2009 Cumartesi

DOSTUMA SON GÖREV

SAYGI DEĞER DOSTUM VEYSİ KÜLTER’E SON GÖREV


Ne çare; ölüm ve yokluğun anlatılmaz haldan anlamayana
Filizlenen acılarda, boy verir hüsran
Yanık bir türkü çalınır, bağrında şafağın
Parsellenen yarınlara gebedir;
U-mutsuzluğun lal dili…
Yarasalarla izlenir, yasaklanan doğuşu güneşin şehr-i nuhta
Ne kalır geriye, yoksa bu kente -nefes verişin ey dost yüzlü can
Hüzün alır kaldırımlarda, yürür yetimliği dostların

İzleri de silinir bütün aşkların ketumluğu
Bir militan olur, ihanetlere uğrar bu yürek

Bileti kesilir bir hayatın, bir baharın, bir yarının
Yoksan bu kentte kar düşer saçlarına çocukların ( DÜNDAR SANSUR )

Rengârenge çiçekler açılmıştı yapraklar taptaze dallarında berfinler papatyalar nergisler kardelenler boy vermişti nehirler dereler ve yol kenarında.

Nevroz ateşi gürlemişti güvercinler özgürlüğü kanat çırpmıştı kuşlar taptaze yaprakların dallarında sevişiyorlardı, dağlarda ki karlar da erimişti beyazlar yerini yemyeşil bir cennet vadisine bırakmıştı.

Ülkeme memleketime şehit haberleri gelmemişti, anaların gözyaşların çığlıkları susmuştu bacıların feryat u figanları susmuştu silah sesleri artık bu şehir de ıraktı.

Davul zurnalar çalınıyordu halaylar çekiliyordu düğünler dernekler kuruluyor ve sen böyle bir bahar da merhaba dedin bu yalan dünya ya.

Gururlu bir yaşam onurlu bir direniş verdin hayatında. Hiç bir kuldan bahsetmedin bir kul hakkı yemedin haram lokmaya el atmadın bir karıncayı incitmedin her lafa verecek bir cevabın vardı ama sen hep lafa baktın laf mıdır diye.

Bir hümanist yürek bir temiz kalp taşıdın bu yalan dünya da. Hep iyimser bir insan oldun hep yürekli bir keke oldun. Ciğeri beş kuruş etmez insanları ile ne bir selamın ne bir kelamın olmadı yaşamın boyunca faşistler fedolizm kahrolsun töre denen şeyi hiç ama hiç bilmedin alakan olmadı.

Hep bir çocuk yüreği ile bir anne bir baba şefkatli eli gibi dört elle şefkatle merhametle sarıldın tanıyana tanımayana hep yardımsever bir insan oldun mazlumların yoldaşı fakirlerin sırdaşı oldun ve Dicle suyu aktıkça sende yüreğimiz de akacaksın bilesin keke


Ve böyle bir baharda gitmeliydin elveda demeliydin o altın sarı saçları olan iki yavrularına nasırlı elleri olan anaya öyle bir günde böylesine bir baharda hoşça kal demeliydin ve onurlu gururlu bir ölümle sonuçlandırmalıydın

Ve sen bunu çok isterdin öyle bir anda elveda demeyi ne çare ölüm öyle bir günde yakalamadı seni Bir eylül akşamında ramazan-ı şerefin 13cü gününde mübarek gününde yakaladı Azrail öyle bir günde sana merhaba dedi gel öyle bir mübarek ayda mübarek Cuma gününde peygamber efendimizin Hz. Muhammedin(s.a.s.) misafiri oldun


Ve sen yüreğimizde öyle bir yaşam sürdürdün ve öyle bir elveda dedin yüreğimizde unutulmayacak bir insan ruhu bıraktın

Biz seni cudi’nin heybetli bakışı ile yaşatacağız. Seni Nuh peygamberin merhameti İslama olan aşkıyla yüreklerde yaşatacağız

Ant olsun ki ismini yürekten yüreğe yazdığın gibi senin ismini botana yazacağız seni yüreklerde şehri Nuh‘ta yüreği yaralı gözleri yaşlı anların yüreğinde yaşatacağız

AGIR BIKEVE NAV DILE ZALIMA ( zalimlerin yüreğine ateş düşsün)

EM TE JI BIR NAKİN HEWALE DELAL( biz seni unutmacağız güzel dost )


TOPRAĞIN BOL MEKANIN CENNET OLSUN YÜREĞİ GÜZEL DOST

1 yorum:

  1. Allahtan rahmet diliyorum değerli dostumuza, mekanı cennet olsun, Allah sabır versin tüm sevenlerine.

    YanıtlaSil