14 Ekim 2009 Çarşamba

TELLALIK YAPMIYORUZ

KÜÇÜK ESNAF BİTTİ Hasan hocam
BÜYÜKLER DE BİTMEK ÜZERE…
“Hocam, kumar oynamadım…
Hocam, hovardalık yapmadım…
Hocam, barda pavyonda keyif çatmadım, orospulara para yedirmedim..
Hocam, kimseye kefil olmadım…
Yatlar katlar da satın almadım hocam…
Hocam, yine de bittim, battım…
Dükkana kilidi vurdum hocam!..”

Memleketin her yerinde duyduğumuz ve artık sıradan hale gelen yükselen feryatları duyan da yok, anlayan da…
Yazsam faydası olur mu?.. Biliyorum ki olmaz!..
Fakat hiç değilse vicdanımıza ferahlık vermek adına, mazlumların sesini duymak, duyurmak zorundayız.

7 Ekim 2009 Çarşamba tarihli HEDEF birinci sayfadan, sorgulayan bir haber yapmış: “BUCAK’TA KÜÇÜK ESNAF BİTİYOR MU?..”

Kirasını ödeyemeyen esnaf bitmiş demektir…
Vergisini ödeyemeyen esnaf bitmiş demektir…
SGK (Bağ-Kur) primini yatıramayan esnaf bitmiş demektir…
Malını satamayan, borcunu veremeyen esnaf bitmiş demektir…

Bu açıdan baktığımızda, büyük bir felaket yaşıyoruz…
Kimse inkâr etmesin; gidişat hayra alâmet değil…
Felâket tellâllığını sevmem amma; gerçeklere de gözümüzü kapamak aptallıktır…
Gerçekleri görelim, ona göre tedbirimizi alalım.
Geçin küçük esnafı; sanayici mermercilerin bile –birkaçı hariç- borçla, hazırdan yiyerek ayakta kalmaya çalıştığını duyuyoruz…

Ekonomi çivisinden çıktıkça, geçimler bozuluyor, yuvalar yıkılıyor.
“İyi geçinceme bol harçlık ister” demişler…
Reklamlar ve tüketim ekonomisi kültürüyle lükse, israfa alışan insanlarda; aza kanaat, şükür, sabır kalmamış…

Anamın ağzından dökülen kurşun gibi ağır cümleyi yazmaya ar ediyorum:
“…milletin karısını kızını sokağa düşürdü, orasbı (orospu ) etti bu…”
Başını da, sonunu da nokta nokta geçiyorum ki; başımız derde girmesin…

“Bittim, battım” diye feryat eden eski esnaf hemşerimiz şimdi TIR şoförlüğü yapıyor. Soruyorum kendisine:
“Bu küresel bir bunalım… Hükümet ne yapsın ki buna?..”
“Hocam; kriz teğet geçti geçecek demeyeceklerdi…
Bir yangın geliyor, aman dikkat!.. diyeceklerdi…
Önüne gelene düğün davetiyesi dağıtır gibi kredi kartı dağıtmayacaklardı…
Vatandaşı TAKI-TOKİ diyerek reklamla altından kalkamayacağı borca sokmayacaklardı…Herkes başının çaresine bakacaktı…
Tedbirini alacaktı…
Borcu borçla kapatmaya çalışanların sayısı çoğaldıkça acılar, açıklar büyüdü…

”Hemşehrim “Omar” haklıydı aslında…
Bunları söylemek için de ekonomi uzmanı olmaya gerek yoktu…
Vatandaş bankalara borçlanmış, bankalar yabancılara satılmış; dolayısıyla “Gâvura iyice bağımlı” hale gelmiştik…

Adlî kayıtlara nasıl geçmiştir bilemem amma; ilçemizde son bir yıl içinde hesabını kitabını yapamadığı için pusulayı şaşıran dört hemşerimizin intihar ettiği konuşuluyor.

Yani bu kriz sadece dünyamızı değil, ahretimizi de mahvediyor dostlar…
Şimdilik; yardımlaşma, paylaşma, sabır, şükür, kanaat etme ve azla yetinmek gibi geleneksel değerlerimizden başka sığınağımız da yok…
Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım…

Hasan TÜLKAY 14 Ekim 2009 Çarşamba-ANTALYA
babaturk@mynet.com hasantulkay@hotmail.com
http://hasanhocam.skyrock.com/ http://hasanhoca.azbuz.com/

5 yorum:

  1. ACI AMMA.. MAALESEF ANADOLUDA MANZARA BU...

    YanıtlaSil
  2. malesef manzara gerçektende içler yakıcı :((

    YanıtlaSil
  3. Sanırım ,maalesef değerlerimizi de yok edicek mali kriz.İnsanlar zor şartlarda,borçlardan,iflaslardan her şeyi yapabilyiolar.İntiharlar,cinayetler,ve diğerleri..İnşallah daha kötüye gitmez durumlar..Manzara onu gösterse de..

    YanıtlaSil
  4. Yazı ve bütün yorumlar çok doğru.Yılların teslimiyetci,hırsız politikacıları utansın.
    Oğullarına gemicikler alanlar,yüz kırkın üstünde
    yolsuzluk yapanlar utansın.Belediyelere hiç
    deyinmeye gerek yok.2010 yılında,büyük şehirlerde
    kaos yaşanacağı söyleniyor.Hayırlısı diyelim.

    YanıtlaSil