haylaz çocuk gibi bir sevgilim var
aşkımı alıp da yere saçıyor
yaşından umulmaz oyunlar oynar
toplasam gülerek bakıp kaçıyor
kızarsam ağlıyor boynunu büküp
ya da yalvarıyor yere diz çöküp
kızmasam üstüme benzin döküp
peşinden çakmağı çakıp kaçıyor
durmadan kıpırdar eli ayağı
çocuk ya ateşle oynama çağı
eğer tasadüfen yoksa çakmağı
yaktığı kibriti atıp kaçıyor
tenimi okşasa bir masöz olur
bazı ben araba o şoför olur
elinde tarağı kuaför olur
tararken saçımı çekip kaçıyor
yaramaz olur da onun yok eşi
aynadan yüzüme tutar güneşi
gün olur sineme atıp ateşi
kalbimi koruyla yakıp kaçıyor
inanılmaz olur bazi zamanlar
sanki genç kız gibi sevgimi anlar
bilmem benim için neler planlar
gönlümü ardına takıp kaçıyor
kaçarken gelince yolun sonuna
bilir ki her zaman hayranım ona
katılmak istesem ben de oyuna
oynanan oyundan bıkıp kaçıyor
elimde tutmaya çare arasam
pencereyi örsem kapı kapasam
bütün duvarları zırhla kapasam
bu sefer bacadan çıkıp kaçıyor
SERDAR SAN
İZMİR, 21 Aralık 2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder