2 Kasım 2009 Pazartesi

-hiç-1 kasım 2009

*Çayın içindeki etkin maddeyi bilmem çengel bulmaca! Tek şey bilirim ben o da çayla giden muhabbeti!

*ÖZELİ İFŞA;balkona,bahçeye,oraya buraya kuruması için asılan çamaşırlar.

*Anne kavramı üzerinde düşündüğüm,düşünebilceğim en iyi tanımın; NEREDE YATIP UYUYA KALMIŞ BİRİSİNİ GÖRSE,ELİNDE YORGANLA GELİP ÜZERİNİ ÖRTEN EŞSİZ İNSAN olduğunu buldum.



*İsviçreli bilim adamı Schwans;''Patlıcanda nikotin vardır.'' iddiasını çürüttü.Deneye katılan 1500 nikotin tiryakisinden Kuhn;'' Bize nikotin vermediler,böylece titreme baş gösterdi.Daha sonra mamzana,şakşuka,patlıcan oturtmasından her birini tattırdılar.Ancak titrememiz geçmedi.''açıklamasında bulunurken Prof.Dr Schwans bu mantıklı(!) deneyiyle tıp literatürüne EN İLGİNÇ GÖZLEM YAPAN BİLİM ADAMI şeklinde girdi.

*Hamile olduğunun en ''canım çekti'' zamanında,bir telefonla eve sipariş gelse ya! mesela (REKLAMIN KÖTÜSÜ) 225'İ TUŞLAYIN,AŞERDİĞİNİZİ EN TAZESİNSEN ADRESİNİZE TESLİM EDELİM,AŞERON FİRMA! KALİTEDE 1 NUMARA!.

*Türkçemizde bir sürü noktalam işareti var.Tırnak işaretiydi,soru işaretiydi,üç nokta vs..Ama içlerinden bir işaret var ki,''den den'' işareti.''Den den'' işaretini sevmiyorum nitekim bana üşengeçlik gibi geliyor.''Naber''i ''nbr'',''iyi misin''i ''ii msn'' yazan insanları akla getiriyor.O insanlar var ki,aklıma bile gelmesin!

*Konuşmayı çok seviyoruz.Eşimiz,akrabamız,dostlarımız hepsiyle sıkça sohbet ederiz.Kafeleri,pastahaneleri doldururuz muhabbetlerimizle.Ancak bazı durumlarda anlattığımız durumun basit olduğunu farkederiz.Dinleyen çok amatörse onun yüzünden de anlarız konuşmanın basitliğini.ANCAK NEDEN HİÇBİR GEREKÇEMİZ OLMADAN O KONUYU YÜZDEYE VURURUZ Kİ? BÖYLE DAHA MI İLGİNÇ OLDU KONU?-yapmayın gözünüzü seveyim-

*Büyük ihtimalle saklambaç oynayacaktı.Önlüklü,beyaz yakalı,boynunda beslenme çantalı;''Durun bekleyin beni de,hemen gelirim! -''Koş oğlum! hadi çabuk'' dedi Ali,beslenme çantalıya.Ağzıyla gaza köklendi beslenme çantalı.Önlüğün altındaydı sokakta/evde giydiği.Hemen çıkarıp attı ancak aynı hızda ayakkabısını bağlayamadı.Bağlamayı bilmiyordu ki,''Anne!''-''Efendim?'' ''Ya ayakkabılarımı bağlasana?'' -''hay bu çocuk kime çekti'' şeklinde konuşmalar geçti.Bağlanılmıştı ayakkabı.Oynanılabilirdi şimdi saklambaç.En son geldiğinden de o yummuştu. Ali;''Ben tamam diyene kadar say! '' _''......'' ''tamamm!''(Minik dimağ bu hareketiyle saklandığı yeri ifşa ediyordu,yazık ki.)Beslenme çantalı;önü,arkası sobe!saklsaklanmayanın da ebe olduğunu hatırlattı.Ali bizim apartmanın arkadasındaki bahçeye saklanmıştı.Camdan gözetledim de görmedi önce.Antin kuntin hareketlerle yer arıyordu Ali.''Ebe!'' diyecektim tam da.Beni gördü.Olay cereyan etmişti BEN DAHA BİRŞEY DEMEDEN NİYE KAÇIYORDUN A ÇOCUK?

*BİR YAŞIMA DAHA GİRDİM şaşkınlık ifadesinde girilen yaşın bilincine nasıl varılmaktadır?

*Ben bir PİNOKYO olsaydım yalan söylemek şöyle dursun,ilk o GEPETTO amcayı sopalardım.Bre deyyus! sen kimsin de ağaç'a,oduna can veriyorsun -eşek sıpası-


3 yorum:

  1. http://erdembeyhic.blogspot.com/ diğer yazılar için bkz.

    YanıtlaSil
  2. KESKİN KALEMLER ailesi adına hoşgeldin dileklerimi sunuyorum.

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim,sağolun.

    YanıtlaSil