13 Kasım 2009 Cuma

KESKİN HAYALLER

KESKİN HAYALLER

Ortak paylaşım alanlarımız vardır. Her zaman hep birlikte özverili ve incelikle ifade edebileceğimiz karşılıklı, sevgi ve saygı hareketlerini yansıtabileceğimiz her mekanlarda. Belki bir işyerinde, belki bir öğrenci yurdunda belki de çoklu ortamların sahne olduğu her yerde.



Bir işyerinde çalışıyorsunuzdur. Oldukça kalabalık bir ortamda muhakkak düşüncelerine kendine yakın hissedemeyeceğiniz kişiler olacaktır. Ama birbirinize karşı usturuplu bir ifadeyle bunu yansıtabilirsiniz. Çünkü ortak bir amaç vardır ve para kazanmak ve ailesinin ya da kendinin geçimini sağlayabilmek adına . yine yurtta kalıyorsunuzdur. Bir odada on kişilik ve muhakkak zıt karakterlerle karşılaşacaksınızdır. Ama ortak alanınızdan dolayı seviyeli yaklaşımlarla bunu sunabilirsiniz birbirinize. Ve bunlar değil bir yığın örnekler hakim gerçek hayatımızda…
Uzak bir ev var bu şehrin arkasında. Dumanı tüten ve ışıkları yanan bir ev. Oldukça kalabalık bir aile anne, baba, üç çocuk, dede, ebe, ve haladan oluşan aile mensupları.
Anne ev hanımı yemek, temizlik, ve çocuklarla ilgilenme vb görevleri taşıyan bir beden. Baba: doğayla bütünleşmiş, ve kendini tarıma adamış ve geçim sağlayabilmek için uğraş veren bir adam. Dede-ebe ise birbirlerinin yüklerini hafifletebilmek için destek veren ve elinden geldiğince de eve yardım eden şirin insanlar. Hala ise terzi .Kentten aldığı siparişleri evine getirip bunu yapan ve para kazanan bir kadın . çocukların hepside okuyor öğrenci .
Uzaktaki evin çatısı ta derinden görünüyordu bugün. Dumanı ise yine tütüyor. Demek ki dumanı tüten bir evde hayat devam ediyor. Yılmadan ve büyük bir çaba ile sonsuza kadar..
Bir paylaşım alanındayız. Her birimizin farklı bir duygu ve üslubu var. Her fırsatta bunu yansıtabiliyoruz bu alanda. Bir ev gibi dumanın tüttüğünü hissetmesek de paylaşabilecek o kadar çok gerçek hayallerimiz var ki… her okuduğumuz bir şiir yada yazı kendi adımıza ders çıkarabileceğimiz bir ibretlik hikaye olmalı. Yazmak için yazmamalı insan. Yazarken de başkalarının hayallerine göre düşünebilmeli ve yazanlarında fikirlerine ortak olmalı. Tabi ki yine sevgi ve saygı çerçevesinde yer alan üslubun ifadesiyle.
Eleştiri hep olmalı hayatta. Eleştirel olmayan hayatta gerçek doğruluğumuzu kanıtlayamayız. Ama bu eleştiriyi yaparken de bir üslup sergilemeli insan.
Beden dili ve iletişimde bir şey vardır. İnsanın konuşması, yazması ve tipi o insanın kartvizitidir .hayat ise en acımasız eğitimcidir. Bunun için her şey yerinde, zamanında ve dozunda olmalı. Vicdansızlar bize çok vicdan öğretenlerdir. Profosyoneller daima çözüm odaklı olmalıdır diye sözler kaldı beden diliyle ilgili yer aldığımız seminerde bunu da paylaşmak istedim. Ve bu ortak paylaşım alanında bu gibi olayların yaşanması son derece üzücü. Lütfen çözüm odaklı olalım. Ve bizi burada yazılarlımızla, duygularımızla, ve hayallerimizle buluşturan insanlara saygı göstermek adına hem yazar olarak hem de eleştirmen olarak kendimize olan değerimiz için bir kez daha düşünerek, bunu yazımızla ifade edelim.

ONURCAN AYDOĞMUŞ
KASIM /2009

1 yorum:

  1. her yerde farklı fikirler vardır. ancak insanlar daima çözüm odaklı olmalı ki bir arada dostça yaşayabilmelidir.

    YanıtlaSil