3 Aralık 2009 Perşembe

profesör‏

----- Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar; Var olan her
şeyi Tanrı mı yarattı?
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.- Evet her şeyi Tanrı yarattı!
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine "evet efendim" diye yanıtlar.
Profesör devam eder;
- Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da
Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız "Kesinleştirme"
prensibine göre de Tanrı şeytandır.



Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise
öğrencilerine bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu
kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.
Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve - Bir soru sorabilir miyim profesör?
der. Profesör de sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar ve "Soğuk var
mıdır"? diye sorar.
Profesör;
- Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. "Sen hiç
soğuktan üşümedin mi?
Öğrenci;
- Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda realitede biz
soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji
oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin,
Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı
seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur
ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda
duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir, der ve
devam eder,
- Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ;
- Tabi ki vardır.
Öğrenci yanıtlar,
- Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da yoktur.Yaşamda
/realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama
karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz
ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz.
Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı
aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz
belli bir mekanın / uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin
olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık
insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir
kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
- Efendim şeytan var mıdır?
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;
- Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz.
Şeytan /kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği
insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,
şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de
değildir, der.
Öğrenci devam eder;
- Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak
tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın
tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir.
Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi
yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen
sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen
karanlık gibidir. Profesör yerine oturur.
Genç öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dır

2 yorum:

  1. şeytanın varlığı başka bir şekilde iddia edilemez galiba :)

    YanıtlaSil
  2. Harika ve çok anlamlı bir yazı teşekkürler.

    YanıtlaSil