8 Haziran 2010 Salı

PARİS'TE AB KRİTERLERİNİ ÇİĞNİYORUZ

"Medeniyetin merkezi" Paris'te resmen AB kriterleri çiğneniyor. Bu çiğneme işlemine biz de Türk lokantalarında katkıda bulunuyoruz. Malûm, bizde bir Avrupa kompleksi vardır. Türkiye AB'ye girerse kokoreççiler, sakatatçılar ne olacak diye kaygılanırız. İşkembe, kelle paça, şırdan, damar, tuzlama çorbaları içemeyecek miyiz diye korkar dururuz.
Türkiye'de halimiz nice olur, bilemem amma; Avrupa'daki vatandaşlarımız bu meseleyi kısmen çözmüşler. Beslenme kültürümüzü, Türk mutfağını Avrupa'ya da taşımışlar. Döner ve kebabımız marka olmuş. Birçok Türk lokantasında işkembe çorbasını bulabiliyorsunuz. Sadece Paris bölgesindeki Türk lokanta sayısı 1500 civarındaymış. Bunların çoğu da dönerci... Döner; Mc Donalds fastfood hamburger gibi, Türk markası olmuş adeta...

Türk usulü fast food dükkanlar zinciri Ekmekiçi’nin patronu Veysi Öncel, Norveç, İsveç ve Finlandiya’da iş yeri açmak üzere isim tescili yaptırdığını iki yıl önce duyurmuştu. Küresel kriz ortamında gümlemediyse, kokoreç satmaya belki kuzey Avrupa'dan başlamışlardır.
Büyük patron Veysi Bey başaramadıysa eğer, Gaziantepli gurbetçi Ali Kaplan sayesinde Kokoreç AB üyesi oldu! Türkiye AB'ye giremediyse de, Türk "şıtandart"larına uygun kokoreçimiz, işkembemiz, kelle paçamız Avrupa'ya girdi. Kokoreççi gurbetçi vatandaşımız Kaplan'ın söylediğine göre; kokoreçle ilgili izin ruhsatını Mannheim Belediyesi Gıda Kontrol Dairesi çalışanlarından Stefan Weber vermiş. Bay Weber kelle-paça tiryakisi bir Alman...

Bizim Paristeki restaurant işletmecileri de hükümetten bir adım bekliyorlar. Başkan Sarkozy'nin Başbakan Erdoğan'la Gazi Mahallesinde, Atatürk Orman çiftliği yakınında bir gece saat 02.00'de ayaküstü, ya da makam arabalarının içinde sadece yarım saat kokoreç sohbeti yapmaları sağlanırsa, meselenin çözüleceğine inanıyorlar. Sarkozy, işkembemizin, kokoreçimizin tadına baksın yeter. Sadece Fransa ile değil, bütün AB ülkeleri ile siyasî, iktisadî, kültürel problemlerin çözülmesi, AB üyeliğimizin önündeki engellerin kaldırılması buna bağlı... Ben dış politika uzmanı filan değilim amma, Avrupa'daki Türk vatandaşlarımızın bu fevkalâde mühim ve makûl önerisini de devlet ve hükümet yetkililerimize ulaştırmak konusunda kendimi mükellef hissediyorum.

Kapısının önünden geçerken bile adamı öğürten, uzak doğu lokantalarının müdavimi Fransızlar, kokoreçimizin tadına bakarlarsa hijyenik gerekçelerle konulan saçma yasaklar da ortadan kalkacaktır. Tıpkı işkembe çorbasında olduğu gibi...

Paris'te, 55, Ave.Jean Jaures 93300 AUBERVİLLİERS adresinde bulunan, Soleil de BODRUM lokantasında Erzurumlu Şaban ustanın hazırladığı sirkeli sarımsaklı nefis işkembe çorbasını içerken, az da olsa hem Türkiye hasretimi giderdim, hem de bunları düşündüm.

Velhasıl, Paris'te restaurant işletmeciliğinde bizimkiler bir numara...

Hasan TÜLKAY 18 Mayıs 2010 Salı - PARİS hasantulkay@hotmail.com babaturk@mynet.com http://hasanhoca.azbuz.com http://hasanhocam.skyrock.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder