1 Ağustos 2010 Pazar

YAŞAMAKTIR GERÇEĞİ HAYATIN TAA KENDİSİNDEN

30/12/2009 GÜN ON SEKİZ

Düşlemektir; kimi zaman hayata yönelik tasarlanmış gözüken yalnızlıkların ayrıntılarını.
Her hasretin farklı bir yansımasıdır hayaller. hep bu hayaller içerisinde son bulur özlemler…sevgiler…mutluluklar…
Sınırsız duyguların farklı bir mekanı da ayrılıklardır. Yapayalnız sevgilerin bir çırpıda bütünleşemediği kırsal duygulardır. Kısa bir süre içerisinde yaşanan dostlukların son bulması o kadar ağırdır ki. Bir de seçimsiz bir yaşamın görev uğruna, ortak bir karakterlerle payda oluşturma bütünlüğü sağlamaksa…
Bugün on sekizinci gün. Vatani görevimi sürdürmenin heyecanını yaşarken diğer taraftan da acemilik döneminin son bulması. Herkes için bir hüzün günüdür aslında. Kimisi için de mutluluk tabii.
Yaşanan kısa bir süre içerisinde (yirmi sekiz gün) 7 gün 24 saat aynı havayı solumanın, aynı yemeği yemenin, aynı koğuşu paylaşmanın ortaklığını oluşturuyor tabi bir de aynı olan hayaller.
Kimi zaman yapayalnız kaldığınızı hissetseniz de bedeninizdeki düşünceleri zihninize sunacağınız, sıkıntılarınızı arındıracağınız ve paylaşabileceğiniz tek kişi kalıyor; o da arkadaşlarınız. Bazen kendi kendinize böbürlenseniz de ama nafile ’’ yapacak bir şey yok öyle ayarlanmış ’’ der geçersiniz bir kenara .
Lojistik hizmetleri grubundan oluşturulan bütünlük yavaş yavaş kendini yitirmeye başlıyor. Sabahın o erkan saatlerinde tan yeri ağarmadan zıplıyorsunuz yataktan. Koğuş kalk! Sesiyle de yavaş yavaş tanışmaya başlıyorsunuz.
Sosyal yaşamda karşılaştığımız bir çok iş merkezlerinde, eğitim kurumlarında, eğlence merkezlerinde vb… yerlerde ihtiyacımızı karşılayacağımız WC tabelası karşınıza hela olarak çıkıyor. Hani belki ilk defa karşılaşanlar için belki garip olmuş olabilir. Ama geçmişte de telafuzu olarak hep hela diye nitelendirmişlerdir büyüklerimiz. Burada traşınızı olduktan sonra eşofmanlarınızı giyip, ardından da 06:00/06:30 aralarında kahvaltınızı yaparsınız. Büyük bir hayal içinde kendinize yer edinmeyin. Sabahın esen rüzgarıyla içinizi ısıtacak mercimek çorbası yanında da ıspanaklı börekle karşı karşıyasınız.
Özlemlerin yavaş yavaş kendini güçlendirdiği, hayallerin ise yokluğunu kaybettiği anlardır askerlik anıları. Kimi zaman bu anlar donuk bir ruhun sonsuzluğa sürüklenmesi değil midir? Örtbas edilen zedelenmiş kıvılcımların taşması gibi …

DEVAM EDECEK.
ONURCAN AYDOĞMUŞ
ANKARA

1 yorum: