15 Ekim 2010 Cuma

GELECEĞİN FATİHLERİNE AÇIK MEKTUP

Biliyor musun Fatih; Fatih fetheden demektir. Bu fetih, sadece cephede savaşı kazanmak, bir ülkeyi, bir beldeyi küffârın işgalinden kurtarmaktan ibaret değil…
Gerçek Fatihler, gönülleri fethedenler…
Gerçek Fatihler; nefsine galip gelenler, “Büyük Cihad”ı kazananlar…
Gerçek Fatihler, hayatın en zor ve sıkıntılı sahnelerinde oynamaya mahkumken bile kaderine küsmeyen, pes etmeyen, umudunu, direncini yitirmeyenler…
Allah’ın kitabı Kur’andaki en muhteşem surelerden birinin de FETİH suresi olması elbette tesadüf değil… Darda, zorda kalınca, dilek kapılarımızın açılması için müracaat ettiğimiz muhteşem Allah kelâmı FETİH suresi…
Milenyum çağına göre de düşünürsek; Gerçek Fatihler, bilimin gücüyle donanmış, teknoloji kullanımında zirvede, yeni icatlar peşinde koşan insanlar…
O güzel isminin kuşattığı anlam dairesinde düşünmeye çalışır, “Ben ne kadar Fatih olabildim?..” diye sorarak, hayata yeni bir başlangıç yapabilirsen; önünde yepyeni, güzel ufuklar açıldığını göreceksin…
Seni sevenlerin, seni gerçekten çok sevenlerin güvenlerine lâyık olmaya çalışırsan…
Başarının temel şartının disiplinli, düzenli çalışmak olduğunu unutmazsan….
Kaybedilen fırsatların ve zamanın geri gelmeyeceğini, fakat zararın neresinden dönersen o kadar kâr edeceğini fark edersen…
Arkadaşın insanı vezir de edeceğinin, rezil de edeceğinin bilincinde olarak, arkadaş seçiminde çok hassas ve dikkatli davranırsan…
Hata yapmanın da biz insanlara mahsus olduğunu, fakat hatalarımızı fark edip yanlıştan dönmenin de en büyük erdemlerden sayıldığını bilirsen…
İnsanların kurallar için değil amma; kuralların insanlar için, düzen ve başarı için gerekliliğini kabullenerek yaşarsan…
İşte o zaman gerçek bir FATİH olacaksın…
Fatih olmak; düştüğün yerden kalkmak, yiğitçe doğrulmak aynı zamanda…
“Söylemesi kolay, yapması zor” diye itiraz etme sakın… Gerçek Fatih; zoru başaran, engelleri aşan demek…
Sana gerçek Fatih olabilmek için nefsani açıdan en zor bir noktadan başlamanı tavsiye ederim: Sigarayı bırakarak işe başla… Göreceksin ki, kendine güvenin yüzde binlerce artacak, sabır ve irade ne muazzam bir kuvvetmiş diyeceksin… Burada kendi şahsî tecrübeme dayanarak, bu ağır tavsiyeyi hatırlatmaya hakkım olduğunu düşünüyorum: Senin yaşından daha uzun yıllar, hem de günde üç-dört paket sigara içen, iflâh olmaz zannedilen bir ağır tiryakiydim… “Attım” dedim ve attım, bir anda bıraktım… Gel, sadece bu noktada “Hasan hoca emmi”ni örnek al; yeniden doğmuş gibi yepyeni bir hayata başla, Fatih ol!..
Gençlerin öğüt almaktan, tavsiye dinlemekten hiç hoşlanmadıklarını bildiğimden sözü kısa kestim. Maksadım da ders vermekten ziyade, konuşan bir tecrübeden, hem de kendinden ders almandır…
Bütün Fatihlerimizin gözlerinden öper, hayat yolunda başarılar dilerim…

Hasan TÜLKAY 20 Eylül 2010 Pazartesi, Bucak/Burdur

hasantulkay@hotmail.com babaturk@mynet.com
http://hasanhoca.azbuz.com http://hasanhocam.skyrock.com

1 yorum:

  1. Fatih'ler gerçek fatihler olsun; sayıları çoğalsın umuduyla...

    YanıtlaSil