24 Eylül 2009 Perşembe

KARDEŞLİK SOFRASI

Ramazan’ın beşinci akşamı…
Devletlu bir iftar sofrasında tanıdığım iki güzel insan…
İlk defa yüz-yüze, ilk defa göz-göze gelsek de;
Sanki “kaalü belâ”dan beri tanışığız.
Öylesine muhabbet ve keşif dolu bir sohbet sofrası.
Gönül dağarcığımızdaki güzellikleri paylaşmak adına uzayan sohbet,
Sessiz bir şölen havasında
Uzadıkça uzuyor…
Nezaket dairesinde saatimize bakmasak;

Farkında olmadan sahura kalacağız belki de…
Davet sahibimiz yoldan gelmiş, yorgundur halbuki…

Ehli beyt aşkı yüzlerine vurmuş, aydınlık insanlar…
Aşksız imanın Hakk’a değil, kara taassuba yol açtığının farkındalar…
Nasranî ve Musevî taifesini bile dostluk dairesinde görüp de
Kendilerine yan bakanlara
Acıyorlar mı, kızıyorlar mı bilemedim…
Fakat Allah’a havale ettiklerinden emînim…

Ali Dede bir şiir okudu…

“Şu aleme nur doğdu
Muhammed doğduğu gece Yeşil kandilden nur indi
Muhammed doğduğu gece Huri kızların hepisi
Muhammed dinin tapusu
Açıldı Cennet kapısı
Muhammed doğduğu gece Muhammed anadan düştü
Kafirlerin aklı şaştı
Bin bir putlar yere geçti Muhammed doğduğu gece Huri kızları geldiler
Muhammed dinin sordular
Nurdan kundağa sardılar
Muhammed doğduğu gece
Muhammed kalktı oturdu
Alemi nura batırdı
Yer gök salavat getirdi
Muhammed doğduğu gece Şah Hatayî’ m ey kardaşlar
Güzel olur hep bu işler Secdeye indi hep başlar Muhammed doğduğu gece”

“Bu şiiri Kutlu Doğum Haftası’nda okumuştum” dedi…

Ne hoş tevafuk:
Ben de çantamda taşıdığım Erciyes’in son sayısından
Ahmet Kaplan’ın ATİZİ yazısını okuyuverdim…
O yazıda da Şah Hatayî konuşuyor bir yerde:

Baharın geldiğin neden bileyimGül dikende biter bülbül daldadırEyyübün teninde iki kurt kaldıBiri ipek sarar biri baldadır

Gönlüne getirme şek ile gümân
Seyyid Nesîmî’ye de ol oldu şan
Tanrı ile binbir kelâm söyleşen
Ali Medîne’de, Mûsâ Tur’dadır.Şeriat yolunu Muhammed açtı
Tarikat gülünü Şâh Ali seçti
Şu dünyadan nice yüzbin er geçti
Anlar ittifakta Mehdî yoldadır.

Âdemin hâtemin zât-ı Fazlulllah
Eşyayı gark etmiş bu bir sırrullah
Şehinşâh-ı kutb-î âlem zıllullah
Kudret-i nazarı mü’min kuldadır.

Şah Hatâyî’m eydür sırrını deme
Kılagör namazın kazâya koma
Şu yalan dünyada hiç sağım deme
Tenin teneşirde sinin saldadır.

Birlik ve kardeşlik tablosu şeklinde kalbime resmettiğim
Bu güzel iftar sohbetini unutmayacağım.
İsimlerini Tokat’ın güzel insanları defterime kaydettiğim
Ali Gürel ve Duran Doğan gibi…
Bir çift turna kanadında selâm saldım
Sizlere ve davet sahibi devletlü aziz dostumuza…
Hoşça kalın…
Dostça kalın…

Hasan TÜLKAY 26 Ağustos 2009 Çarşamba –TOKAT
babaturk@mynet.com hasantulkay@hotmail.com
http://hasanhoca.azbuz.com/ http://hasanhocam.skyrock.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder